24 Şubat 2016 Çarşamba

TEVFİK FİKRET
Önemli bir şairimiz olan Tevfik Fikret batılılaşma hareketinin öncülerindendir. Servet-i Fünun dergisinde edebiyat bölümü başyazarlığı görevinde bulunmuştur. Şiirlerinde serbest müstezatı kullanmış ve nazmı düzyazıya yaklaştırmıştır. Şiirlerinde parnasizm etkisi görülür. Osmanlı'da karışıklıkların yaşanması nedeniyle ilk şiirlerinde aşk, hüzün gibi bireysek konuları ele alır. Daha sonra ise toplumsal konulara yönelir. Bu anlayışla yazdığı şiirlerde Hürriyet, medeniyet, bilim ve teknik gibi temaları ele alır. Aynı zamanda Tevfik Fikret yaşadığı dönemde dinlere ve kutsal olan her şeye karşı çıkmıştır.
Tevfik Fikret roman ve tiyatro türünde eser vermemiştir. Birçok önemli şiiri vardır. Bu şiirlerden biri de 1912 yılında yazdığı Han-ı Yağma'dır. Şairimiz bu şiirde İttihat ve Terakki'nin kötü yönetim şeklini, milletimizin perişan oluşunu, haksızlığa uğrayışını ele alır. Bu acılı dönemde miletimiz hastalık içinde kıvranırken ülke yönetimindeki kişiler sadece kendini düşünen, halkı her fırsatta soyup soğana çeviren hırsızlara dönüşmüşlerdir. Bununla da kalmayıp insanlığımızın özgürlüğü elinden alınmış, olaylar karşısında basın susturulmuş ve muhalefet partileri kapatılmıştır. Tevfik Fikret, şiirinde bunu bir yağma sofrası üzerinden anlatmış perişan olan memleketimizin malınının, hayatının ve umudunun devlet tarafından yağmalanmasından bahsetmiştir.
Gözümüze sokulmaması için uğraşılsada zaman geçmesine rağmen bazı şeyler değişmemektedir. Toplumca bazı olaylara göz yummaktayız. Milletimiz bir güç önünde eğilen, o gücün kurallarını sorgulamadan benimseyen bir zihniyetten kurtulmadıkça ne yazıkki özgür olamayacağız. Bunun en basit örneği günümüz konusu olan basın özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Ve biz bu olaylara tepki vermedikçe bir birey olmaktan çıkıp fiilen yaşayan ölü insanlara dönüşeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder