3 Mayıs 2019 Cuma

Canva


           Canva2012 yılında kurulmuş bir grafik tasarım aracı web sitesidir. Sürükle ve bırak formatını kullanır ve bir milyonun üzerinde fotoğraf, grafik ve yazı tipine erişim sağlar. Bazı posterler ücretlidir. Canva’yı kullanmaya başlamak için yapmanız gereken ilk şey; Canva.com adresine girerek bir üyelik oluşturmak. Üyeliğinizi oluştururken Facebook hesabınızı kullanarak da tek tuşla üyeliğinizi tamamlayabilirsiniz. Ardından, nasıl bir iş için tasarım yapmak istediğinizi seçebileceğiniz bir ekrana gelirsiniz. Bu ekrandan ise kartvizit, davetiye, etiket, sosyal medya görseli ve antetli kağıt gibi sayısız tasarım seçeneğinden birini seçerek işiniz üzerinde çalışmaya başlayabilirsiniz.








Easel.ly


     Easel.ly,  internet infografik hazırlanabilen bir internet sitesidir.  İngilizce kolayca anlamına gelen easily sözcüğünden yola çıkılarak, ly uzantısı ile kelime oyunu yapılarak “easel.ly” şeklinde adlandırılmıştır. Google’da easily kelimesini aratınca karşımıza ilk olarak bu site çıkmaktadır.Sitede hazır şablonlar halinde birçok infografik bulunurken, en baştan istediğimiz şekilde hazırlayabileceğimiz bir seçenek de bulunmakta. Tasarım yapacağımız sayfayı da istediğimiz gibi seçebiliyoruz. Örneğin tablet için ayrı telefon için ayrı veya daha büyük boyutlarda a4 ve a5 için de ayrı boyutlandırma seçenekleri mevcut. Siteye ücretsiz üye olunabiliyor fakat yapılabilecek şeyler oldukça kısıtlı. Aylık 3$ karşılığında pro üyelik ile birçok özellik kullanımına imkân veriyor. Kendi dosyamıza ekleyerek sitenin tasarımcıları tarafından yardım da alabiliyoruz.




Piktochart


         Piktochart, grafik tasarımcı olarak yoğun deneyime sahip olmayan kullanıcıların temalı şablonları kullanarak kolayca infographics ve görseller oluşturmasını sağlayan web tabanlı bir Infographic uygulamasıdır.Sunduğu e-kitap, infografik, sunumi poster ve rapor şablonları ile aklınızdaki gibi bir yaratıcı içerik yaratmanızı sağlıyor Piktochart. Başlangıç olarak hangi yaratıcı içerik türünü oluşturmak istediğinizi seçiyorsunuz. Sonrasında araç size o yaratıcı içerik formatındaki ücretsiz şablonları sunuyor. Görsel, metin, arkaplan, grafik gibi birçok elementi ekleyebiliyorsunuz. Kolay bir şekilde seçtiğiniz şablondaki alanları düzenleyebiliyor ve kaydedebiliyorsunuz. Ücretsiz versiyonda png indirmeye izin veriyor. 



PosterMyWall



PosterMyWall, Google'dan Chrome web tarayıcısıyla kullanılmak üzere geliştirilmiş ücretsiz bir uygulama. Kullanıcıların harika posterler ve el ilanları oluşturmasına yalnızca birkaç dakika içinde yardımcı olmak için tasarlanan bu şablon binlerce şablon içeriyor. Böylece her seferinde benzersiz ve orijinal bir şeyler yapabilirsiniz. PosterMyWall ayrıca, yazı ve metin efektlerinden küçük resim ve resimlere kadar her ayrıntıyı mükemmelleştirmenize yardımcı olacak çeşitli kullanımı kolay araçlara sahiptir. Afişler de kolayca paylaşılır ve tasarımları e-postayla veya arkadaşlarınız ve aileniz için tercih edeceğiniz sosyal medya platformu aracılığıyla göndermek kolaydır.






9 Mayıs 2016 Pazartesi

”Bazen bu duvarların içinde miyim yoksa ardında mıyım anlayamıyorum.”

PORTFOLYO

9. SINIF

Bir gün bile ders çalışmadım.
Demokrasi dersinden 14 aldım.
Okul korosunda bulundum.
İlk kez sahnede şarkı söyledim
Gazanfer Özcan Sahnesinde klasik gitar konseri verdim.


10.  SINIF(kayıp bir yıl)
SEDAP projesiyle birlikte Vanlı çocuklara İstanbul'u gezdirdik.
-



11. SINIF
Ders çalışmaya başladım.
TEŞEKKÜR aldım.
Boğaziçi Caz Korosuna başvurdum.(hala cevap bekliyorum)
Bir müzik grubum oldu.(kısa bir sürelik)
Cenap Şahabettin İlkoukulunda düzenlenen Küçük Prens etkinliğinde yer aldım.
SEDAP projesiyle birlikte okulda fidan bağışı etkinliği düzenledik.
6. Sınıftan beri ilk kez günlük tutmaya başladım.

9 Mart 2016 Çarşamba

TARİH-İ KADİM



















   Servet-i Fünun şairimiz olan Tevfik Fikret batılılaşma öncülerindendir ve şiir alanında oldukça başarılıdır. 1905 yılında Tarih-i Kadim adlı şiiri yazmıştır. Bu şiiri toplum için sanat anlayışıyla yazılmıştır. Şair, şiirinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Tevfik Fikret, yazdığı bu şiirin yayımlanmamasını istemiştir fakat şiir bir şekilde elden ele yayılmıştır.II. Abdülhamid döneminde yazılan bu şiir büyük ses getirmiş ve özellikle Mehmet Akif Ersoy tarafından eleştirilere neden olmuştur. Dönemin büyük şairleri olarak adlandırabileceğimiz  TevfikFikret ve Mehmet Akif arasında büyük tartışmalar çıkmıştır. Fikret, bildiğimiz gibi inançlara ve kutsal olan her şeye karşı çıkmaktadır. Mehmet Akif  ise İslamcı bir vatan şairidir.
Tevfik Fikret bu dizelerinde barışa özlem duymakta ve saltanat yönetiminden yakınmaktadır:

''Ne savaş, ne savaşan, ne salgın

Ne saltanat, ne yoksulluk, ne ezen ne ezilen
Ne yakınma, ne de zulmün kahrı
Ne tapılan, ne tapan
Ben benim sen de sen!''

   Bunun dışında Fikret tarihi hedef alır. Tarihin sadece savaş ve ölümden ibaret olduğundan söz eder. Osmanlı İmparatorluğunu kan akıtan bir imparatorluk olarak görür ve bu duruma isyan eder. Tevfik Fikret yazdığı bu şiirde çogunlukla karamsar ve sorgulayıcı bir ruh hali içerisindedir.Bazı dizelerinde de ahireti sorgular ve kendi inançsızlığını dile getirir.

Fikret'in bu şiirine karşı dini inancına bağlı olan Mehmet Akif, ''Süleymaniye Kürsüsünde'' adlı manzumesinde ona şöyle cevap verir:

''Feylesof hepsi; fakat pek çoğunun mekebi yok!

Şimdi Allah'a söver... Sonra biraz para ver.
Hiç utanmaz protestanlara zangoçluk eder.''

   Bu dizelerde Mehmet Akif, Tevfik Fikret'i zangoçlukla suçlamıştır. Feylesof derken de Servet-i Fünunculardan bahsetmek istemiştir. Bu hakaretler üzerine,Tevfik yaklaşık iki yıl sonra ''Tarih-i Kadim'e Zeyl'' şiirini yazmıştır. Şiir 80 diziden oluşmaktadır. Fikret şiirinde Akif'e ''Mollo Sırat'' diye seslenir. Bunun sebebi ise Mehmet Akif'in Sırat-ı Müstakim dergisinde yazmasından kaynaklanmaktadır.



   Bu ikili tartışma esnasında Mehmet Akif daha sinirli bir tavır takınırken, Tevfik Fikret ise tartışmada daha sakin kalmıştır.



24 Şubat 2016 Çarşamba

ÖLÜ BİR MAKİNA

Makina insan benim. Beni bir kere kurmuşlar ve onların istediklerini yapmak zorundayım. İstedikleri saatte işe gelir, istedikleri işleri yaparım. Bazen tıpkı makinalar gibi hata veririm. O zamanlarda yaptığım işler beğenilmez ve tekrar yaparım. Zaman içerisinde belli aralıklarla yavaşlarım, bana format atılması ya da yağlanmam gerekir. Bu beni hangi makina olarak kullandıklarına göre değişir. Ama sanırım ömrüm doluyor. Eskisinden daha ağır çalışıyorum. Sanırım yaşlanıyorum. Zamanımın çoğunu işte geçirdiğim için ağlamak, gülmek gibi eylemleri evimde yapmak zorundayım. Fakat bunlarınn tek başına bir anlamı yok! Bütün bunları birkaç saate indirgediğim için artık çok yorgunum. Kısacası yaşayamıyorum. Evden işe işten eve giderek ölmeyı bekliyorum sadece. Düşünüyorum ki yalnız ölümle bitebilir bütün acıları yüreğin. Düşünüyorum, ama ölemiyorum. Deniyorum ama olmuyor dokuz canlı bir kedi gibiyim adeta. Yeşil ışığı beklemeden karşıya geçiyorum mesela ya da nerde bir olay görsem oraya koşuyorum. Belki kazara vurulurum diye. Bir gün oldu sandım. Her zaman kullandığım yoldan işime doğru gidiyordum. Herzamanki suratsız insanları görüyor ve herzamanki korna seslerini işitiyordum. Ne olduğunu anlamadan karnıma gelen bir darbeyle yere yığıldım. Sonrası karanlık. Fakat bu karanlık o kadar uzun sürmemiş dediklerine göre. Gözlerimi açtığımda bulunduğum yer cennet ya da cehennem değildi. Bir tek bundan eminim. Çok istememe rağmen yine olmadı. Ölemedim.