Tevfik Fikret bu dizelerinde barışa özlem duymakta ve saltanat yönetiminden yakınmaktadır:
''Ne savaş, ne savaşan, ne salgın
Ne saltanat, ne yoksulluk, ne ezen ne ezilen
Ne yakınma, ne de zulmün kahrı
Ne tapılan, ne tapan
Ben benim sen de sen!''
Bunun dışında Fikret tarihi hedef alır. Tarihin sadece savaş ve ölümden ibaret olduğundan söz eder. Osmanlı İmparatorluğunu kan akıtan bir imparatorluk olarak görür ve bu duruma isyan eder. Tevfik Fikret yazdığı bu şiirde çogunlukla karamsar ve sorgulayıcı bir ruh hali içerisindedir.Bazı dizelerinde de ahireti sorgular ve kendi inançsızlığını dile getirir.
Fikret'in bu şiirine karşı dini inancına bağlı olan Mehmet Akif, ''Süleymaniye Kürsüsünde'' adlı manzumesinde ona şöyle cevap verir:
''Feylesof hepsi; fakat pek çoğunun mekebi yok!
Şimdi Allah'a söver... Sonra biraz para ver.
Hiç utanmaz protestanlara zangoçluk eder.''
Bu dizelerde Mehmet Akif, Tevfik Fikret'i zangoçlukla suçlamıştır. Feylesof derken de Servet-i Fünunculardan bahsetmek istemiştir. Bu hakaretler üzerine,Tevfik yaklaşık iki yıl sonra ''Tarih-i Kadim'e Zeyl'' şiirini yazmıştır. Şiir 80 diziden oluşmaktadır. Fikret şiirinde Akif'e ''Mollo Sırat'' diye seslenir. Bunun sebebi ise Mehmet Akif'in Sırat-ı Müstakim dergisinde yazmasından kaynaklanmaktadır.
Bu ikili tartışma esnasında Mehmet Akif daha sinirli bir tavır takınırken, Tevfik Fikret ise tartışmada daha sakin kalmıştır.
